Skip to content
SAAT 15:00'E KADAR VERİLEN SİPARİŞLER AYNI GÜN KARGODA!
2000 TL ÜZERİ KARGO ÜCRETSİZ!
SPF

SPF Nedir? Güneş Kremi Seçimi ve Kullanımı Hakkında Kapsamlı Rehber

SPF kavramının, güneş kremlerinin popülerleşmesiyle beraber hayatımızda yeri artmıştır. Güneş kremlerinin üzerinde farklı sayılarla gördüğümüz bu SPF ne anlama gelmektedir? En yüksek SPF’e sahip güneş kremini mi almalıyız? Güneş kremi seçerken başka nelere dikkat etmeliyiz? Bu yazı, bu soruların cevaplarını içermektedir. Ayrıca, güneş kremi seçimi hakkında bilgilendirici ve kapsamlı bir rehber niteliği taşımaktadır.

SPF (Güneş Koruma Faktörü) Nedir ve Cildimizi Nasıl Korur?

SPF, Sun Protection Factor yani güneş koruma faktörünün kısaltılmış halidir. SPF, güneş kreminin güneşten korunma yeteneğinin bir ölçüsüdür. Bu faktör; güneş koruyucu sürülmüş ciltteki minimum eritem dozu (MED) üretmek için gereken UV enerjisinin, korunmasız ciltte MED üretmek için gereken UV enerjisine bölünmesi ile hesaplanır. MED, bir bireyin cildine maruziyetten sonraki birkaç saat içinde eritem (kılcal damarların tıkanmasıyla oluşan güneş yanığı veya kızarıklık) üretecek minimum UV radyasyonu miktarıdır. Daha basit bir tanımla, güneş kremi uygulanmış cildin, uygulanmayana göre ne kadar geç sürede kızarıklık oluşturduğunun bir ifadesidir[1][2].

Güneş kremleri, UV ışınlarının cilde zarar vermesini iki farklı mekanizma ile engeller. Bunlardan ilki fiziksel bir bariyer oluşturmaktır; bu tür ürünler genellikle titanyum dioksit veya çinko oksit gibi mineraller içerdiğinden "mineral güneş kremi" olarak adlandırılır. Bu mineraller, UV ışınlarını adeta bir ayna gibi yansıtarak cildi korur. Diğer yöntem ise kimyasal filtreler ile olur. Kimyasal güneş kremleri, cilt yüzeyinde ince bir film oluşturarak UV ışınlarını emip cilde ulaşmadan etkisiz hale getirirler[3].

SPF Değerleri (15, 30, 50+) Ne Anlama Gelir? Hangisini Seçmeli?

SPF değeri, bir güneş kreminin cilde gelen UV ışınlarının ne denli filtre edebildiğini gösteren bir değerdir. SPF değerleri arttıkça cilde ulaşan UV dozu da aynı oranda azalmaktadır. SPF değerleri hakkında bazı yanlış kanılar mevcuttur. Bunlardan biri SPF 50+’ın SPF 30’un iki katı kadar etkiye sahip olmamasıdır. Böyle sanılmasının sebebi SPF 30 güneş kremleri, UV ışınlarının %96,7’sini absorplarken SPF 50+ güneş kremlerinin UV ışınlarının %98,3’ünü absorbe etmesidir. Bu oranlara bakıldığında aralarında çok bir fark yok gibi durmaktadır.  Cilde ulaşan UV miktarı açısından bakıldığında, SPF 30 kullanan birinin cildi, SPF 50+ kullanan birine göre yaklaşık 2 kat daha fazla UV ışınına maruz kalır.

Bu sayıların daha anlamlı hale gelmesi için şöyle bir örnek verilebilir: SPF 30 bir güneş kremi sürüldüğünde güneş yanığı oluşmaya SPF 15 ürüne göre yaklaşık 2 kat geç başlamaktadır. Bu süreler elbette kişiden kişiye farklılık göstermektedir [4].
Ayrıca güneş kremi seçerken bazı faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekir. Suyla temas edilecekse suya dayanıklı güneş kremleri seçilmelidir. Ya da dışarıda uzun süreli vakit geçirilen, güneşle sık temas halinde bulunan zamanlar için SPF 50+ kullanılması daha yararlı olacaktır. Güneş kremi seçerken kişinin cilt tipi de mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Hassas cilde sahip olanlar için kısa süreli güneşli maruziyetinde dahil SPF 50+ güneş ürünlerini seçmesi önerilmektedir[5].

UVA, UVB ve Geniş Spektrum Koruması: Cilt Sağlığınız İçin Neden Önemli?

Güneş ışınlarının zararlı etkilerine ise çoğunlukla elektromanyetik spektrumun ultraviyole (UV) yani morötesi bölgesi neden olur. UV ışınları dalga boylarına göre üç gruba ayrılır: 320-400 nm aralığındaki ışınlar UVA, 290-320 nm arasındaki ışınlar UVB ve 200-290 nm dalga boyundaki ışınlar ise UVC olarak adlandırılır. Dünyaya güneşten gelen UV ışınlarının tamamı ulaşmaz. UVC, atmosfer tarafından engellenirken UVA ile UVB dünyaya ulaşabilir. UVB’nin bir kısmı, ozon tabakası tarafından filtrelenir. Filtrelenmeyen kısmı ise derinin alt katmanlarına kadar inemese de epidermise ve dermisin yüzeyine zarar verir. Ayrıca UVB, güneş yanıklarından ve kızarıklıkların oluşumundan sorumludur. UVA ise dermisin derin katmanlarına dahil ulaşabilmektedir ve cilt üzerindeki zararı daha fazladır[1][6]. 

UV radyasyonu, mutajenik bir ajandır. Bu yüzden güneş ışığına uzun süreli maruz kalınmasının cilt kanseri gelişimi ve eritem oluşumu ile ilişkili olduğu gösterilmiştir [6].  Bu zarara hem UVA hem de UVB neden olmaktadır. UVA ve UVB koruması sağlayan geniş spektrumlu güneş kremlerini tercih edilmesi daha kapsamlı bir koruma sağlar. 
Ayrıca günümüzde güneş koruyucu maddeler içeren nemlendiriciler, kremler, losyonlar ve köpükler gibi multikozmetik ürünler mevcuttur. Bu ürünlerin düzenli kullanımı ultraviyole radyasyonun zararlı etkilerinin oluşmasını azaltmaya yardımcı olabilir[1].

Güneş Kremi Kullanmanın Cilt Sağlığı İçin Hayati Faydaları Nelerdir?

Cildimiz, gün boyunca güneşten gelen radyasyon da dahil olmak üzere çeşitli çevresel faktörlere maruz kalır. Bu faktörler sonucunda güneş yanıkları, renk eşitsizliği (diskromi), erken yaşlanma belirtileri ve cilt kanseri gelişebilir. Bu tür olumsuz etkilerden korunmak için bazı önlemler alınabilir; örneğin, gölgede kalmak, koruyucu giysiler ya da güneş gözlüğü kullanmak… [7]  

Güneşin zararlı etkilerini azaltmanın en etkili yollarından biri güneş kremi kullanmaktır. Özellikle geniş spektrumlu (hem UVB hem de UVA ışınlarına karşı koruma sağlayan) güneş kremleri tercih edilmesi daha fazla koruma sağlar. Güneş kremlerinin temel amacı cildi UV ışınlarından korumaktır, ancak bunun yanında cilt için güvenli olmaları da gerekir. Alerjiye veya hassasiyete yol açmamalıdırlar. Bunun için kullanılan güneş kreminin, cilt dostu cilt bakımı ürünlerinden olmaları önemlidir.

Güneş Yanıkları, Cilt Lekeleri ve Erken Yaşlanmaya Karşı En Etkili Kalkan

Güneşin altında vakit geçirmek, insanı duygusal ve fiziksel olarak olumlu yönde etkilemektedir. Ancak güneş altında durduğumuz süre boyunca UV ışınlarına da maruz kalmaktayız. Uzun vadede bu ışınlar; erken yaşlanma, bağışıklık sisteminin baskılanması, karsinomalar (cilt veya organ dokusundaki kanser türü) ve melanom (ciltteki renk eşitsizliği) gibi biyolojik etkilere neden olurlar.[1][7].

UV ışınları, dermisin derinlerine ulaştığında DNA’ya zarar vermektedir. Böylece ciltte kırışıklık ve sarkma olarak kendini gösteren fotoyaşlanmaya sebep olur. Güneş kremlerindeki fotokoruyucu ajanlar ise UV’ye karşı direnci artırır ve oluşabilecek zararları minimalize eder. Bu etkisiyle güneş kremleri, zararlı güneş ışınlarından kaynaklı erken yaşlanmanın önüne geçebilmektedir[8].

Güneşin genel zararlı etkilerinden korunmak için ise aşırı UV maruziyetinden kaçınmak gerekir. Bunu gölge alanlarda durarak, güneş gözlüğü takarak ve güneş kremi sürerek sağlayabiliriz. Böylece güneşten kaynaklanan yanık ve lekeleri önlemek mümkün olacaktır. Özellikle de güneş ışınlarına daha fazla maruz kaldığımız yaz günleri, güneş kremi kullanımı daha da önem taşır. Özellikle 11:00–16:00 saatleri arasında güneş ışınlarının en dik ve zararlı olduğu zaman diliminde dışarı çıkmamaya özen göstermek, cilt sağlığını korumada kritik öneme sahiptir.

Cilt Kanseri Riskini Azaltmada Güneş Kreminin Rolü

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, 2022 yılında en çok teşhis konulan kanser türü cilt kanseridir. UV radyasyonu, cilt kanserinin oluşumunda en önemli faktörlerden biridir. Cilde ulaşan UV ışınlarından UVA ve UVB, kanser gelişiminden sorumludur. Bu ışınlar hücrelere zarar vermekte ve DNA’yı bozarak kanser oluşumunu indüklemektedir [9][10]. Güneş kremleri, UV ışınlarının cilde ulaşmasını engelleyerek cilt kanserine karşı koruma sağlar. Fareler üzerinde yapılan bir çalışmada da bu durum doğrulanmıştır. Güneş koruyucu uygulanan farelerde, kanser oluşumuyla ilişkili olan p53 mutasyonunun gelişme riski neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. Yani güneş kremi kullanımı, cilt kanseri önlenmesinin önemli bileşenlerinden biridir [11].

Doğru güneş kremi kullanımı da cilt kanserinden korunmak için önemlidir. Cilt Kanseri Federasyonu güneş kreminin nasıl sürülmesi gerektiğini şöyle belirtmiştir: Güneş kreminin SPF’inden bağımsız olarak, krem dışarı çıkmadan 30 dakika önce uygulanmalı ve 2 saatte bir yenilenmelidir. Yüzüldükten ve suyla temastan sonra hemen yenilenmelidir. Uygulanması gereken güneş kremi miktarı ise 28 gram yani yaklaşık 2 yemek kaşığı kadardır[5].

Sonuç olarak, güneşten gelen UV ışınlarından UVA ve UVB dermisin alt katmanlarına ulaşıp kızarıklık, leke ve cilt kanserine neden olabilmektedir. Güneş kremleri ise bu UV ışınlarının cilde ulaşmasını büyük ölçüde engellemektedirler. Ayrıca UVA ve UVB koruması sağlayan güneş kremleri, daha kapsamlı bir koruma sağlarlar. Güneş kremi seçerken başka dikkat edilecek husus ise SPF değerleridir. SPF değeri arttıkça daha uzun süreli bir koruma sağlamakta. Hassas ciltler ve güneşte fazla vakit geçirileceği durumlar için SPF 50+ güneş kremlerinin kullanımı önerilmektedir[1][4].

Kaynakça
[1] Dutra, Elizângela & Oliveira, Daniella & Kedor-Hackmann, Erika & Santoro, Maria. (2004). Determination of sun protection factor (SPF) of sunscreens by ultraviolet spectrophotometry. Revista Brasileira De Ciencia Do Solo - REV BRAS CIENC SOLO. 40. 10.1590/S1516-93322004000300014.
[2] Heckman CJ, Chandler R, Kloss JD, Benson A, Rooney D, Munshi T, Darlow SD, Perlis C, Manne SL, Oslin DW. Minimal Erythema Dose (MED) testing. J Vis Exp. 2013 May 28;(75):e50175. doi: 10.3791/50175. PMID: 23748556; PMCID: PMC3734971.
[3] MD Anderson Cancer Center. (n.d.). How does sunscreen work? Understanding UV protection. https://www.mdanderson.org/cancerwise/how-does-sunscreen-work.h00-159698334.html
[Erişim: 21 Mayıs 2025]
[4] Osterwalder, U., & Herzog, B. (2009). Sun protection factors: world wide confusion. The British journal of dermatology, 161 Suppl 3, 13–24. https://doi.org/10.1111/j.1365-2133.2009.09506.x
[5] “Ask the Expert: Does a High SPF Protect My Skin Better?” The Skin Cancer Foundation, [Erişim: 21 Mayıs 2025]
[6] Yang, J. W., Fan, G. B., Tan, F., Kong, H. M., Liu, Q., Zou, Y., & Tan, Y. M. (2023). The role and safety of UVA and UVB in UV-induced skin erythema. Frontiers in medicine, 10, 1163697. https://doi.org/10.3389/fmed.2023.1163697
[7] Flavia Alvim Sant'anna Addor, Carlos Baptista Barcaui, Elimar Elias Gomes, Omar Lupi, Carolina Reato Marçon, Hélio Amante Miot, Sunscreen lotions in the dermatological prescription: review of concepts and controversies, Anais Brasileiros de Dermatologia,
Volume 97, Issue 2,(2022) ,Pages 204-222,
[8] Latha, M. S., Martis, J., Shobha, V., Sham Shinde, R., Bangera, S., Krishnankutty, B., Bellary, S., Varughese, S., Rao, P., & Naveen Kumar, B. R. (2013). Sunscreening agents: a review. The Journal of clinical and aesthetic dermatology, 6(1), 16–26.
[9] International Agency for Research on Cancer. (n.d.). Skin cancer. World Health Organization. Retrieved 22 Mayıs, 2025, from https://www.iarc.who.int/cancer-type/skin-cancer/
[10] Hasan, N., Nadaf, A., Imran, M., Jiba, U., Sheikh, A., Almalki, W. H., Almujri, S. S., Mohammed, Y. H., Kesharwani, P., & Ahmad, F. J. (2023). Skin cancer: understanding the journey of transformation from conventional to advanced treatment approaches. Molecular cancer, 22(1), 168. https://doi.org/10.1186/s12943-023-01854-3
[11] Lee, J. W., Ratnakumar, K., Hung, K. F., Rokunohe, D., & Kawasumi, M. (2020). Deciphering UV-induced DNA Damage Responses to Prevent and Treat Skin Cancer. Photochemistry and photobiology, 96(3), 478–499. https://doi.org/10.1111/php.13245

Previous Post Next Post