İçeriğe atla
2.000 TL ÜZERİ KARGO ÜCRETSİZ!
Kolajen Takviyeleri Gerçekten İşe Yarıyor mu? - ya da multicosmetics

Kolajen Takviyeleri Gerçekten İşe Yarıyor mu?

Vücudumuzda en bol bulunan protein olan kolajen, cildimizden kemiklerimize, eklemlerimizden kaslarımıza kadar birçok dokuda görev yapar. Yaş ilerledikçe bu değerli proteinin üretimi azalır ve bu da kırışıklıklar, eklem ağrıları ve bağ dokusu problemleri gibi pek çok soruna yol açabilir. Kolajen takviyeleri, bu süreci yavaşlatmak ve yaşlanma belirtilerini hafifletmek amacıyla son yıllarda oldukça popüler hale gelmiştir. Et, balık, kemik suyu, yumurta beyazı, süt ürünleri ve tavuk derisi gibi besinlerde doğal olarak bulunmasına rağmen, biyoyararlılığı yüksek olan kolajen peptit formu sayesinde takviye ürünlere olan ilgi giderek artmaktadır (2). Peki bu takviyeler gerçekten işe yarıyor mu? Hangi formu daha etkili? Kolajen peptitler hakkında merak ettiğin her şeyi bu blog yazısında keşfedebilirsin.

1.Kolajen Nedir ve Vücuttaki Görevi Nedir?

Vücudun yapısal bütünlüğünü koruyan, dokulara dayanıklılık ve esneklik kazandıran kolajen; sadece estetik görünüm açısından değil, aynı zamanda birçok fizyolojik sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi açısından da büyük önem taşır. Kolajenin sağlık üzerindeki etkilerini daha iyi kavrayabilmek için, öncelikle ne olduğunu ve vücuttaki görevlerini aşağıda daha detaylı bir şekilde bulabilirsiniz.

Kolajen nedir?

Kolajen, insan vücudunda en bol bulunan yapısal proteindir ve cilt, kemik, kas, tendon ve bağ dokularının temel yapı taşlarından biridir (1). En önemli faydası, bağ dokuların sağlamlığını ve cildin esneklik gibi mekanik özelliklerini desteklemesidir (3). Özellikle tendonlarda, kuru ağırlığın yaklaşık %65-80’ini oluşturarak bu yapıların dayanıklılığını belirler. Aynı zamanda bağ dokuların gerilme kuvvetlerine karşı direnç göstermesini sağlayarak, tendon sağlığının korunmasında ve kas yaralanmalarının önlenmesinde kritik bir görev üstlenir (4,5,6). Bugüne kadar toplamda 28 farklı kolajen tipi tanımlanmış olsa da, vücutta en yaygın olarak bulunan ve en fazla araştırılanlar Tip I, Tip II, Tip III, Tip IV ve Tip V kolajenlerdir (22).

Yaşla birlikte kolajen üretimi azalır mı?

Yaşla birlikte vücuttaki kolajen üretimi doğal olarak azalmaya başlar. Genellikle 25 yaşından sonra bu süreç yavaş yavaş başlar ve 30’lu yaşlarda daha belirgin hale gelir. 40 yaşından itibaren ise kolajen sentezindeki düşüş ciddi seviyelere ulaşır (8). Kolajen üretimindeki bu düşüş sadece yaşa bağlı değildir; güneş ışığına (özellikle UV ışınlarına) fazla maruz kalmak, sigara kullanımı, aşırı şeker tüketimi ve kronik stres gibi çevresel faktörler de kolajen yıkımını hızlandırabilir (9). Bu azalma; ciltte kırışıklık ve lekelenme, eklemlerde sertlik, bağ dokuların esnekliğini kaybetmesi gibi birçok yaşa bağlı sağlık sorununa zemin hazırlar (1).

2.Kolajen Takviyeleri Ne Vaat Ediyor?

Kolajen takviyeleriyle ilgili en çok öne çıkan iddialar genellikle cilt sağlığı ile ilgilidir. Ancak bunların yanında eklem ve kas sistemi üzerindeki olumlu etkiler de sıkça dile getirilmektedir. Şimdi bu vaatleri daha yakından inceleyelim.

Cilt sağlığı üzerindeki iddialar

Kolajen, cildin esnekliğini ve sıkılığını sağlayan başlıca yapısal proteindir; adeta cildin iskeleti olarak görev yapar. Yaş ilerledikçe kolajen sentezi azalır ve bu durum, cildin zayıflamasına, elastikiyetini kaybetmesine ve dış etkenlere karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olur. Cilt sağlığı açısından en yaygın kullanılan kolajen tipleri Tip I ve Tip III kolajendir. Tip I kolajen, cildi sıkılaştırma, kırışıklıkları azaltma, saç dökülmelerini önleme ve tırnakları güçlendirme gibi etkileriyle öne çıkar (10). Tip III kolajen ise cilde esneklik kazandırır ve bağ dokular ile damar yapılarının bütünlüğünü destekler. Genellikle Tip I ile birlikte bulunur ve birlikte kullanıldığında “gençlik etkisi” olarak adlandırılan daha sağlıklı, sıkı ve elastik bir cilt görünümünü destekler (20).

Eklem ve kas sağlığına etkileri

Yapılan bilimsel çalışmalar, Tip II kolajen takviyesinin osteoartrit gibi eklem hastalıklarında ağrıyı azaltabileceğini ve kıkırdak yapısını koruyabildiğini göstermiştir. Aynı zamanda sporcularda ve fiziksel olarak aktif bireylerde eklem konforunu artırdığı gözlemlenmiştir. Kas sağlığı açısından ise, direnç antrenmanlarıyla birlikte kullanıldığında kas kütlesini artırmaya yardımcı olabilir ve egzersiz sonrası oluşan kas hasarının onarılmasına katkı sağlayabilir. Kolajen takviyeleri vücudun kendi kolajen üretimini desteklerken, içerdiği amino asitlerle de kas proteini sentezine katkıda bulunur (18,19) .

3.Bilimsel Araştırmalar Ne Diyor?

Kolajen takviyelerine yönelik artan ilgi, bu alanda yürütülen bilimsel çalışmaların sayısını da önemli ölçüde artırmıştır. Şimdi, klinik araştırmalarla desteklenen bulgulara ve hangi kolajen formunun daha etkili olduğuna dair güncel verileri inceleyelim.

Klinik çalışmalarla desteklenen etkiler

Bilimsel araştırmalar kolajen hakkında bazı olumlu bulgular sunsa da, sonuçlar dikkatle değerlendirilmelidir. Örneğin, 26 randomize kontrollü çalışmayı kapsayan bir meta-analizde, hidrolize kolajen takviyesi alan bireylerde cilt nemi ve elastikiyetinde anlamlı iyileşmeler saptanmıştır. Yine benzer şekilde, 90 gün süresince kolajen takviyesi uygulanan bireylerde kırışıklıklarda azalma, cilt elastikiyetinde ve neminde artış gözlenmiştir (20). Ancak bu konuda daha kapsamlı bir inceleme sunan Myung ve Park’ın (2025) The American Journal of Medicine’da yayımladıkları sistematik derleme ve meta-analiz, farklı bir bakış sunmaktadır. 23 randomize kontrollü çalışmanın değerlendirildiği bu çalışmada, kolajen takviyelerinin genel olarak cilt sağlığı üzerinde olumlu etkiler yarattığı bildirildi. Fakat dikkat çekici bir şekilde, endüstri tarafından desteklenmeyen yüksek kaliteli çalışmaların hiçbirinde bu etkiler doğrulanmamıştır. Sadece sponsorlu ve düşük kaliteli çalışmalarda anlamlı faydalar rapor edilmiştir. Dolayısıyla araştırmacılar, kolajen takviyelerinin cilt yaşlanmasını önlemede veya tedavi etmede klinik olarak güçlü bir dayanağa henüz sahip olmadığını belirtmişlerdir (21).

Hangi kolajen formu daha etkili?

Kolajen takviyelerinde en etkili form, hidrolize kolajen yani kolajen peptit formudur. Bu form, enzimatik işlemlerle küçük parçalara ayrılmış olup, 2000 Dalton (Da) altı moleküler ağırlığı sayesinde sindirim sisteminden kolayca emilir. Araştırmalar, hidrolize kolajenin jelatin ve nativ (doğal) kolajen formlarına göre %20–30 daha yüksek biyoyararlanıma sahip olduğunu göstermiştir. Bu da vücutta daha etkili bir şekilde kullanılmasını sağlar (11,12).

4.Kolajen Takviyesi Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Kolajen takviyesinden maksimum fayda sağlamak için bazı önemli noktalara dikkat edilmelidir. Kolajen molekülleri büyük yapılı olduğu için cilt yüzeyine sürüldüğünde alt tabakalara geçemez ve doğrudan etki göstermez . Ancak C vitamini, peptitler ve hiyalüronik asit gibi içeriklerle birlikte dolaylı olarak kolajen üretimini destekleyebilir. Bu nedenle derin ve kalıcı etki için krem ve serum formları yerine, ağızdan alınan hidrolize ve 2000 Dalton (Da) altı molekül ağırlığında kolajen takviyeleri tercih edilmelidir. Ayrıca patentli ve klinik çalışmalarda etkinliği kanıtlanmış ürünler tercih edilmelidir. Kolajen sentezi yalnızca kolajen alımıyla sınırlı değildir; C vitamini, çinko, bakır, hiyalüronik asit gibi mikro besinler ve glisin, prolin, lizin gibi aminoasitler bu süreci destekler. Özellikle C vitamini, kolajen sentezinde görevli enzimlerin çalışabilmesi için gereklidir. Bu nedenle kolajen takviyesi ile birlikte C vitamini de mutlaka alınmalı; ideal olarak C vitamini içeren formülasyonlar tercih edilmelidir. Kolajen takviyesine başlamak için önerilen yaş aralığı 25–28 yaş olup, günlük 5–10 gram arasında dozlarla, en az 2–3 ay düzenli kullanım önerilmektedir. Takviyenin etkili olabilmesi için kişisel faktörler de dikkate alınmalıdır. Bireyin yaşı, cinsiyeti, beslenme şekli, mevcut hastalıkları, alerji öyküsü ve yaşam tarzı, kolajen ihtiyacını ve yanıtı etkileyebilir. Bu nedenle kolajen takviyesi kullanımı hekim kontrolünde planlanmalıdır (8,11, 12,13,14,15).

5.Kolajen Takviyesi Kimler İçin Uygun Değildir?

Kolajen takviyesi herkes için uygun olmayabilir. Özellikle böbrek ve karaciğer hastalığı olanlar, hamile ve emziren kadınlar, kanser geçmişi olanlar ve deniz ürünleri ya da et türlerine (sığır, balık) alerjisi bulunan kişiler dikkatli olmalıdır. Diyabet hastaları da kolajen kullanmadan önce mutlaka doktorlarına danışmalıdır. Bu gruplarda yan etki riski daha yüksek olabilir. Bu yüzden kolajen kullanmaya başlamadan önce mutlaka bir uzmana başvurmak en doğrusudur. (7,16,17).

Sonuç

Kolajen takviyelerinin gerçekten etkili olup olmadığı, günümüzde hâlâ bilimsel araştırmaların odağında yer almaktadır. Her ne kadar mevcut veriler bu soruya kesin ve evrensel bir yanıt sunmasa da, özellikle cilt nemi, elastikiyetinin artışı ve eklem konforu gibi parametrelerde olumlu etkiler bildiren klinik çalışmalar mevcuttur. Düzenli ve yeterli dozda kullanımın, bazı bireylerde gözle görülür faydalar sağlayabildiği bildirilmektedir. Ancak bu etkilerin kişiden kişiye farklılık gösterebileceği unutulmamalıdır. Yaş, beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı, stres düzeyi ve uyku kalitesi gibi bireysel faktörler, vücudun kolajeni nasıl sentezlediğini ve kullandığını doğrudan etkilemektedir. Ayrıca, kolajen takviyelerinin formu (örneğin hidrolize kolajen peptit) ve beraberinde sunulan içerik kombinasyonları (C vitamini, çinko, hiyalüronik asit vb.) da takviyenin biyoyararlanımı ve etkinliği üzerinde belirleyici rol oynamaktadır. Bu nedenle kolajen takviyeleri yalnızca kozmetik değil, genel sağlığı destekleyici bir yaklaşım olarak ele alınmalıdır. Sonuç olarak, bilinçli ürün seçimi, bilimsel temelli içerikler, düzenli kullanım ve gerektiğinde uzman görüşü eşliğinde uygulanan bir takviye süreci, kolajen desteğinin daha etkili ve güvenli bir şekilde kullanılmasını mümkün kılmaktadır.

Kaynakça
1.    Tazeoğlu, F., & Arıcı, M. Kolajenin yapısı ve özellikleri.
2.    Doğuer, Ç. (2024). Hücresel yaşlanma ve kolajen. Sağlık & Bilim 2023 Beslenme-IV, 133. 
3.    Ricard-Blum  S.  The  collagen  family.  Cold  Spring  Harb Perspect Biol. 2011;3(1):a004978.
4.    Frantz  C,  Stewart  KM,  Weaver  VM.  The  extracellular matrix   at   a   glance.   Journal   of   Cell   Science. 2010;123(24):4195-200
5.    Kannus  P.  Structure  of  the  tendon  connective  tissue. Scand J Med Sci Sports. 2000;10(6):312-20
6.    Goes RA, Lopes LR, Cossich VRA, de Miranda VAR, Coelho ON, do Carmo Bastos R, et al. Musculoskeletal injuries in athletes from five modalities: a cross-sectional study. BMC Musculoskeletal Disorders. 2020;21:1-9
7.    Özsoy, S., Ülker, Ö. C., & Üstündağ, A. (2024). Oral kolajen takviyeleri ve olası advers etkilerinin değerlendirilmesi. Journal of Faculty of Pharmacy of Ankara University, 48(3), 31-31.
8.    Shin, S. H., Lee, Y. H., Rho, N. K., & Park, K. Y. (2023). Skin aging from mechanisms to interventions: focusing on dermal aging. Frontiers in Physiology, 14, 1195272.
9.    Kang, S., Fisher, G. J., & Voorhees, J. J. (2001). Photoaging: pathogenesis, prevention, and treatment. Clinics in geriatric medicine, 17(4), 643-659.
10.    Proksch, E., Schunck, M., Zague, V., Segger, D., Degwert, J., & Oesser, S. (2014). Oral intake of specific bioactive collagen peptides reduces skin wrinkles and increases dermal matrix synthesis. Skin pharmacology and physiology, 27(3), 113-119.
11.    Wu, J., Fujioka, M., Sugimoto, K., Mu, G., & Ishimi, Y. (2004). Assessment of effectiveness of oral administration of collagen peptide on bone metabolism in growing and mature rats. Journal of bone and mineral metabolism, 22(6), 547-553.
12.    Lee, J., Tang, J. C., Dutton, J., Dunn, R., Fraser, W. D., Enright, K., ... & Erskine, R. M. (2024). The collagen synthesis response to an acute bout of resistance exercise is greater when ingesting 30 g hydrolyzed collagen compared with 15 g and 0 g in resistance-trained young men. The Journal of nutrition, 154(7), 2076-2086.
13.    Wang, H. (2021). A review of the effects of collagen treatment in clinical studies. Polymers, 13(22), 3868.
14.    Zhang, J., Elango, J., Wang, S., Hou, C., Miao, M., Li, J., ... & Wu, W. (2022). Characterization of immunogenicity associated with the biocompatibility of type I collagen from tilapia fish skin. Polymers, 14(11), 2300.
15.    Reilly, D. M., & Lozano, J. (2021). Skin collagen through the lifestages: importance for skin health and beauty. Plastic and Aesthetic Research, 8, N-A.
16.    Mavrogeorgis, E., Mischak, H., Latosinska, A., Vlahou, A., Schanstra, J. P., Siwy, J., ... & Jankowski, J. (2021). Collagen-derived peptides in CKD: a link to fibrosis. Toxins, 14(1), 10.
17.    Xu, S., Xu, H., Wang, W., Li, S., Li, H., Li, T., ... & Liu, L. (2019). The role of collagen in cancer: from bench to bedside. Journal of translational medicine, 17(1), 309.
18.    Lugo, J. A., Salazar, R., Zavala, N., Rodríguez, O., Vargas, G., Lizárraga, L., ... & Sepúlveda11, M. International Journal of Medicine Sciences.
19.    Zdzieblik, D., Oesser, S., Baumstark, M. W., Gollhofer, A., & König, D. (2015). Collagen peptide supplementation in combination with resistance training improves body composition and increases muscle strength in elderly sarcopenic men: a randomised controlled trial. British Journal of Nutrition, 114(8), 1237-1245.
20.    de Miranda, R. B., Weimer, P., & Rossi, R. C. (2021). Effects of hydrolyzed collagen supplementation on skin aging: a systematic review and meta‐analysis. International journal of dermatology, 60(12), 1449-1461.
21.    Myung, S. K., & Park, Y. (2025). Effects of Collagen Supplements on Skin Aging: A Systematic Review and Meta-analysis of Randomized Controlled Trials. The American Journal of Medicine.
22.    Ricard-Blum, S. (2011). The collagen family. Cold Spring Harbor perspectives in biology, 3(1), a004978.