İçeriğe atla
2.000 TL ÜZERİ KARGO ÜCRETSİZ!
Retinol nedir? Doğru cilt bariyeri onarımı - ya da multicosmetics

Retinol nedir? Doğru cilt bariyeri onarımı

A vitaminin bir türevi (retinoid) olan Retinol, cilt bakımında, fotoyaşlanma (güneşe bağlı yaşlanma) ve kronolojik yaşlanma belirtilerini azaltmada en etkili topikal ajanlardan birisidir (1). Lipofilik bir moleküldür ve epidermise kolayca nüfuz eder. Ciltteki hücrelerin yenilenme döngüsünü hızlandırarak ve dermiste kolajen üretimini uyararak kırışıklıkların ve ince çizgilerin görünümünü önemli ölçüde iyileştirme kapasitesine sahiptir (2). Ancak, Retinol gibi güçlü aktif maddelerin kullanımı sırasında, cildin en dış katmanı yani epidermisin en üst tabakası olan stratum corneum sağlığını korumak kritik öneme sahiptir (3).

Cilt bariyeri, transepidermal su kaybını (TEWL) düzenleyerek nemi içeride tutan ve çevresel faktörlere karşı koruma sağlayan temel bir savunma mekanizmasıdır (3). Retinol uygulaması başlangıcında sıkça görülen kızarıklık ve soyulma gibi yan etkiler, bu bariyer fonksiyonunun geçici olarak bozulduğuna işaret edebilir (3,4). Bu nedenle, retinolün doğru ve güvenli kullanımı hem etkinliğini artırmak hem de cilt bariyerini korumak açısından kritik önemdedir. Güvenli kullanım için düşük konsantrasyonla başlama, gece kullanımına yönelme, nemlendirici ile destekleme ve mutlaka güneş koruyucu kullanma gibi adımlar uygulanmalıdır.

SIK SORULAN SORULAR

Retinol kullanımı denildiğinde herkesin aklına gelen belli sorular vardır. Gelin bu sorulara beraber bakalım.

Retinol hangi cilt sorunları için uygundur?

1) Akne vulgaris (ergen sivilcesi / erişkin sivilceleri) ve komedonlar

Akne vulgaris; ergenleri ve genç yetişkinleri sıkça etkileyen, yaygın bir cilt sorunudur. Temel belirtileri arasında, kıl köklerinde cilt hücrelerinin normalden fazla birikmesi (foliküler diskeratozis), artan sebum (yağ) üretimi ve kıl folikülü içinde yaşayan Cutibacterium (eski adıyla Propionibacterium) acnes bakterisinin tetiklediği iltihaplanma yer alır (5).

A vitamininden türetilen retinoidler, bu temel nedenlere doğrudan etki ettikleri için akne tedavisinde temel yaklaşımlardan/başlıca tedavi seçeneklerinden biri olarak kabul edilmektedir (5). Retinoidler; özellikle kıl foliküllerinde ölü hücrelerin birikip gözenekleri tıkamasını ifade eden foliküler diskeratozis gibi, aknenin ortaya çıkmasında rol oynayan ana mekanizmaları düzenlemeye yardımcı olur (5).

2) Foto-yaşlanma / Doğal yaşlanma belirtileri (ince çizgiler, kırışıklıklar, düzensiz cilt dokusu, pigment düzensizlikleri)

Retinolün hem epidermal hücre döngüsünü hızlandırdığı hem de dermiste kolajen üretimini artırabildiği ve güneş hasarına bağlı kırışıklıkları azalttığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır(6). Yapılan bir çalışmada 24 hafta boyunca retinol kullanımıyla ince kırışıklıklarda iyileşme gözlemlenmiştir (7).

3) Pigmentasyon (lekelenmeler), post-inflamatuar hiperpigmentasyon (PIH)

Topikal retinoidlerin, cilt hücrelerine pigment taşıyan melanosomların aktarımını azaltabildiği ve böylece leke görünümünün düzelmesine yardımcı olabildiği gösterilmiştir. Yapılan bir çalışmada, %0,3 ve %0,5 konsantrasyondaki retinol içeren formülasyonların, koyu renkli pigmente alanlarda belirgin düzelme sağladığı bildirilmektedir (8). Ancak %0,5 retinol konsantrasyonunda %0,3'e kıyasla daha yoğun yan etkiler gözlemlenmiştir (8). Ayrıca, her iki konsantrasyon da 12 hafta sonra benzer sonuçlar vermiştir (8). Düşük konsantrasyon, yüksek konsantrasyona göre daha iyi sonuç vermiştir (8).

4) Cilt dokusunun iyileştirilmesi (pürüzsüzlük, gözenek görünümü, cilt tonunun eşitlenmesi)

Retinolün hücre yenilenmesini desteklemesi, epidermisin üst katmanlarını daha hızlı dökmesi ve sonuçta cildin daha pürüzsüz görünmesine katkı yapabilir (1).

Hassas ciltlerde retinol kullanımı güvenli midir?

“Hassas cilt” terimi genellikle bariyeri zayıf, reaktivitesi yüksek (kızarma, batma, yanma eğiliminde) olan ciltleri ifade eder. Bu tür ciltlerde aktif içerik uygulaması daha kolay irritasyonla sonuçlanabilir. Hassas ciltlerde de retinol güvenli şekilde kullanılabilir; ancak bu güvenlik “normal” ciltlerdeki kadar risksiz değildir. Uygun konsantrasyon, yavaş adaptasyon ve destekleyici bakım ile tahriş riski önemli ölçüde azaltılabilir (9). 

Retinol ne sıklıkla uygulanmalı?

Retinol’ün topikal olarak kullanım sıklığına dair net bir “herkes için geçerli” kural bulunmasa da irritasyon riskini en aza indirirken etkinliği artırmak için kabul görmüş öneriler bulunmaktadır. Bir derleme makalesine göre; topikal retinoidler geceleri, temiz ve kuru cilde ince bir tabaka halinde uygulanır. İlk aşamada daha düşük konsantrasyon ve düşük kullanım sıklığıyla başlanmalı, cildin uyum sağlaması halinde her gün kullanıma geçilebilir (10). Klinik kılavuzlara göre; genellikle ilk birkaç hafta her iki ya da üç gecede bir kullanım önerilir; cilt iyi tolere ediyorsa kullanım sıklığı artırılır (11). Ama yine de herkes için aynı kullanım sıklığı kuralı bulunmamaktadır.

DOĞRU KULLANIM VE KONSANTRASYON

Cilde uygulanan her içerikte doğru kullanım ve kullanılan konsantrasyon büyük bir öneme sahiptir. Retinol gibi aktif içeriklerde daha da dikkatli kullanım gereklidir.

Düşük konsantrasyonla başlamak 

Journal of Drugs in Dermatology (2024) dergisinde yayımlanan bir çalışmada, %0,1 konsantrasyondaki stabilize edilmiş retinolün foto-yaşlanma belirtilerinde belirgin iyileşme sağladığı, ancak tahrişin hafif düzeyde ve geçici olduğu belirtilmiştir (12). Araştırmacılar, bu düşük konsantrasyonun hem etkinlik hem de tolerans açısından en uygun başlangıç noktası olduğunu vurgulamıştır (12).

Retinolün düşük konsantrasyonla başlanması; cilt bariyerini koruyarak tahrişi azaltır, uzun vadeli toleransı artırır ve etkinliğin sürdürülebilir olmasını sağlar. Dermatoloji uzmanlarının da önerdiği bu kademeli geçiş, retinol kullanımında en güvenli ve bilimsel temelli yaklaşımdır.

Gece rutini ve uygulama yöntemleri

Retinolün ışık ve oksijenle kolayca bozulabilmesi ve UV ışınlarına karşı cildi geçici olarak daha hassas hâle getirmesi nedeniyle retinolün yalnızca gece kullanılması önerilmektedir (12).

Bu doğrultuda uygulama planı şu şekilde olabilir:

  • Yeni kullanıcılarda veya hassas ciltlerde, düşük konsantrasyonda haftada 1 gece uygulama ile başlamak.
  • Kızarıklık, yanma, pul-pul dökülme gibi tolerans sorunları yoksa haftada 2–3 geceye çıkmak.
  • Cilt tamamen tolere ederse her gece kullanıma geçilebilir. Ancak hassas ciltler, irritasyon eğilimi olanlar veya yoğun eksfoliasyon/peeling uygulayanlar için sürekli her gece kullanım yerine her ikinci gece veya birkaç gecede bir kullanımı sürdürebilir.
  • Her durumda, uygulama sonrası nemlendirici kullanımı ve gündüz güneşten koruyucu krem kullanımının ihmal edilmemesi önemlidir.

CİLT BARİYERİNİ KORUMAK İÇİN DESTEKLEYİCİ BAKIM

Nemlendirici ve yatıştırıcı ürünlerle kombinasyon

Retinol, cilt yenilenmesini hızlandıran güçlü bir aktif maddedir ancak bu özelliği nedeniyle cilt bariyerinde geçici kuruluk, soyulma ve hassasiyet oluşturabilir. Bu sebeple mutlaka nemlendirici ve yatıştırıcı içeriklerle birlikte kullanılması önerilmektedir. Bu kombinasyon hem etkinliği korur hem de ciltte toleransı artırır. Retinol uygulamasını takip eden bakım rutininde seramid, hyaluronik asit, niasinamid gibi destekleyici içeriklerin bulunduğu nemlendiricilerin ve yatıştırıcı ajanların (ya da Remedium Gece Merhemi gibi) kullanılması, ciltte görülebilecek yan etkileri azaltarak aktif içerikten daha güvenli şekilde faydalanmayı sağlar.

Güneş koruyucu kullanımı

Retinol kullanan kişilerin gündüz rutinlerinde en az SPF 30 içeren geniş spektrumlu bir güneş koruyucu kullanmaları güçlü biçimde önerilmektedir. Journal of the American Academy of Dermatology’de yayımlanan bir çalışma, retinoid tedavisi sırasında düzenli güneş koruyucu kullanımının foto-hasar riskini azalttığını ve retinolün anti-aging etkisini desteklediğini göstermiştir (13). Retinolün kullanıldığı gecenin ertesi gününde dışarı çıkılacaksa güneş koruyucu kullanımı, hassaslaşmış cilt bakımı için gereklidir.

YAŞ VE CİLT TİPİNE GÖRE KULLANIM ÖNERİLERİ

Hassas / atopik ciltler

Hassas veya atopik cilt tiplerinde retinol kullanımında çok dikkatli olunmalıdır ve eğer gerekli değilse retinol tercih edilmemelidir. Bu ciltler genellikle zayıflamış cilt bariyerine ve artmış transepidermal su kaybına (TEWL) sahiptir (4). Dermatologic Therapy (2021) derlemesine göre, bu tür ciltlerde düşük konsantrasyonlu (%0,1–0,3) ve kapsüllenmiş retinol formları tercih edilmelidir; ayrıca formülasyonda seramid, pantenol ve niasinamid gibi bariyer destekleyici bileşenlerin bulunması önerilir (4). Retinol öncesi ve sonrası nemlendirici uygulamak, irritasyon riskini azaltarak toleransı artırır.

Normalden yağlıya, akneye meyilli ciltler

Retinol, komedolitik ve sebum dengeleyici özellikleriyle akneye meyilli ciltler için etkili topikal ajanlardan biridir. Yağlı ciltlerde retinol, gözenek görünümünü azaltır ve cilt dokusunu pürüzsüzleştirir. Bu cilt tipleri genellikle retinole daha dayanıklıdır; ancak ilk 2–3 hafta boyunca kullanım sıklığı haftada 2–3 kezle sınırlandırılmalı, sonrasında ise retinol, gece cilt bakım rutininin kalıcı bir parçası hâline getirilebilmektedir.

Mevsimsel İhtiyaçlar ve Cilt Bariyeri Desteği

Retinol kullanımı mevsimsel olarak da düzenlenmelidir. Kış aylarında düşük nem oranı ve rüzgâr, cilt bariyerini zayıflatabileceğinden daha yoğun nemlendiriciler tercih edilmelidir. Yaz aylarında ise SPF 50+ güneş koruyucu kullanımı gereklidir; gerekirse retinol sıklığı azaltılarak tahriş ve fotosensitivite riski düşürülmelidir (13).

“YA DA” ÜRÜNLERİNDEN UYGUN SEÇİMLER

Cilt bakımında retinol kullanımına geçilmeden önce kullanılabilecek birçok içerik bulunmaktadır. Retinol güçlü bir aktif içerik olduğu için ciltte hassasiyet oluşturma ihtimali yüksektir. Cilt bariyerini güçlendiren ve yaşlanmayı geciktiren resveratrol daha güvenli bir içerik olarak tercih edilebilir. YA DA Viniferine serisinde yer alan patentli ε-Viniferin, stilbenoid ailesine ait bir fenoldür. Resveratrol dimeridir. Ciltteki koyu lekelerin görünümünü azaltmaya ve cilt tonunu eşitlemeye yardımcı olur. 

Retinol içeren ürün örnekleri, kullanım senaryoları ve öneriler

Kapsamlı bir ürün araştırması yapıldığında retinol içeren ürünlerin pek çoğu başka içerikler de eklenerek desteklenmiştir. Yayımlanan bir derlemede de retinoid içerikli topikal formülasyonlarda tahrişi azaltmak için geliştirilmiş teknoloji ve taşıyıcı sistemlerin mevcut olduğu görülmüştür (4). Elde edilen bulgulara tahrişi azaltmak için şu yöntemlerin kullanılabileceğini göstermektedir: formülasyonda ilaç taşıyıcı sistemler geliştirmek, retinoidleri kapsüllemek, retinoidleri nanopartiküllere dönüştürmek, kompleksler oluşturmak (örneğin siklodekstrin ile) ve retinoidleri taşıyıcılarla bağlamak (örneğin polimerler, NLC, SLN), retinoid formülasyonlarına tahriş önleyici aktiviteye sahip bileşenler eklemek, cilt bariyerini iyileştirmek ve cilt hidrasyonunu artırmak (örneğin glukozamin, trehaloz, ektoin, sukralfat, omega-9 ve 4-t-bütilsikloheksanol kombinasyonları, Alstonia scholaris R. Br'nin etanolik kabuk özütünün eklenmesi)(4).
Özetle, bu formdaki ürünlerin tercih edilmesi daha konforlu bir ürün kullanımı sağlayabilir.

EBEVEYN / KULLANICI TAVSİYELERİ

Retinol kullanımı, cilt yenileme gücü yüksek bir aktif olduğu için dikkatli ve bilinçli başlanması gereken bir süreçtir. Her bireyin cilt tipi, toleransı ve yaşına bağlı ihtiyaçları farklı olduğundan, ihtiyaç odaklı seçim önemlidir.

Patch testi ve küçük denemelerle başlamak

İlk aşamada, patch testi (yama testi) bilek içi, kulak arkası ve çene hattı gibi küçük bir bölgede 24–48 saatlik deneme yapılması olası alerjik reaksiyonları önlemeye yardımcı olur (14).

İhtiyaç odaklı seçim yapmak

Retinol ürünleri seçilirken cilt tipi, yaş, önceki aktif içerik kullanımı ve spesifik cilt sorunları (örneğin akne, kırışıklık, lekelenme) dikkate alınmalıdır. Yağlı ve akneye eğilimli ciltlerde hafif serum formülleri tercih edilirken, kuru veya hassas ciltlerde nemlendirici bazlı, niasinamid veya seramid içeren retinol formülasyonları önerilir (4,15). Cilt tipine uygun formül seçimi, tedaviye uyumu ve sonuç başarısını artırır (4,15).

Dermatolog görüşü ve düzenli takip

Retinol ve türevleri (retinoidler), etkinlikleri yüksek olduğu kadar bireysel tolerans farkları gösteren aktiflerdir. Bu nedenle dermatolog gözetiminde başlamak, konsantrasyon seçimi ve kullanım sıklığını kişiye özel belirlemek büyük önem taşır. Uzman kontrolü, tahriş, deri soyulması veya fotohassasiyet gibi istenmeyen etkilerin erken fark edilmesini sağlar. Düzenli dermatolojik takip hem ürün etkinliğini artırır hem de cilt bariyerinin korunmasına yardımcı olur.

SONUÇ

Retinol, hücre yenilenmesini destekleyen, kolajen sentezini artıran ve cilt dokusunu iyileştiren etkileriyle dermatolojide kabul gören bir aktif bileşiktir. Ancak bu güçlü etki, doğru konsantrasyon, düzenli kullanım ve cilt tipine uygun ürün seçimiyle desteklendiğinde güvenli ve verimli sonuçlar sağlar. Başlangıçta düşük dozla ilerlemek, nemlendirici ve yatıştırıcı içeriklerle kombinasyon yapmak, güneş koruyucu kullanımını ihmal etmemek; retinolün tahriş potansiyelini azaltarak uzun vadeli faydasını artırır. Cilt tipi, yaş ve bireysel tolerans farklılıkları göz önüne alınarak dermatolog rehberliğinde kişiye özel bir kullanım planı oluşturulması, retinolün hem anti-aging hem de cilt yenileyici etkilerinden maksimum düzeyde yararlanmanın en güvenli yoludur.

 

REFERANSLAR
1)    Zasada M, Budzisz E. Retinoids: active molecules influencing skin structure formation in cosmetic and dermatological treatments. Postepy Dermatol Alergol. 2019 Aug;36(4):392-397. doi: 10.5114/ada.2019.87443. 
2)    Sorg, O., Antille, C., Kaya, G. and Saurat, J.-H. (2006), Retinoids in cosmeceuticals. Dermatologic Therapy, 19: 289-296. https://doi.org/10.1111/j.1529-8019.2006.00086.x
3)    Elias, Peter. (2007). Elias PMThe skin barrier as an innate immune element. Sem Immunopath 29:3-14. Seminars in immunopathology. 29. 3-14. 10.1007/s00281-007-0060-9.
4)    Narsa AC, Suhandi C, Afidika J, Ghaliya S, Elamin KM, Wathoni N. A Comprehensive Review of the Strategies to Reduce Retinoid-Induced Skin Irritation in Topical Formulation. Dermatol Res Pract. 2024 Aug 17;2024:5551774. doi: 10.1155/2024/5551774. 
5)    Chien A. Retinoids in Acne Management: Review of Current Understanding, Future Considerations, and Focus on Topical Treatments. J Drugs Dermatol. 2018 Dec 1;17(12):s51-55. 
6)    Mukherjee S, Date A, Patravale V, Korting HC, Roeder A, Weindl G. Retinoids in the treatment of skin aging: an overview of clinical efficacy and safety. Clin Interv Aging. 2006;1(4):327-48. doi: 10.2147/ciia.2006.1.4.327.
7)    Kafi R, Kwak HSR, Schumacher WE, et al. Improvement of Naturally Aged Skin With Vitamin A (Retinol). Arch Dermatol. 2007;143(5):606–612. doi:10.1001/archderm.143.5.606
8)    Zasada M, Budzisz E, Erkiert-Polguj A. A Clinical Anti-Ageing Comparative Study of 0.3 and 0.5% Retinol Serums: A Clinically Controlled Trial. Skin Pharmacol Physiol. 2020;33(2):102-116. doi: 10.1159/000508168. 
9)    Kim BH. Safety Evaluation and Anti-wrinkle Effects of Retinoids on Skin. Toxicol Res. 2010 Mar;26(1):61-6. doi: 10.5487/TR.2010.26.1.061.
10)    Chng WQ, Samuel M, Naidoo K, Jaffar H, Khor IW, Yiong Huak C, Watson REB, De Mozzi P, Tam WWS, Camargo CP, Leong WMS. Topical treatments and skin‐resurfacing techniques for skin ageing. Cochrane Database Syst Rev. 2021 Aug 19;2021(8):CD014391. doi: 10.1002/14651858.CD014391.
11)    https://britishcosmderm.com/resource/topical-retinoids
12)    Farris P, Berson D, Bhatia N, Goldberg D, Lain E, Mariwalla K, Zeichner J, Miller D, McGuire T, Kizoulis M. Efficacy and Tolerability of Topical 0.1% Stabilized Bioactive Retinol for Photoaging: A Vehicle-Controlled Integrated Analysis. J Drugs Dermatol. 2024 Apr 1;23(4):209-215. doi: 10.36849/JDD.8124.
13)    Skin benefits of a retinol-containing daily moisturizer with photostable SPF-30 Journal of the American Academy of Dermatology, Volume 58, Issue 2, AB23
14)    Leyden, James & Grove, Gary & Zerweck, Charles. (2004). Facial tolerability of topical retinoid therapy. Journal of drugs in dermatology : JDD. 3. 641-51.
15)    Milosheska D, Roškar R. Use of Retinoids in Topical Antiaging Treatments: A Focused Review of Clinical Evidence for Conventional and Nanoformulations. Adv Ther. 2022 Dec;39(12):5351-5375. doi: 10.1007/s12325-022-02319-7.