İçeriğe atla
SAAT 15:00'E KADAR VERİLEN SİPARİŞLER AYNI GÜN KARGODA!
2000 TL ÜZERİ KARGO ÜCRETSİZ!
Tırnak Çizgileri

Tırnaklardaki Çizgiler Hangi Sağlık Sorunlarının İşaretçisi Olabilir?

Tırnak Çizgileri Neden Oluşur? Yatay ve Dikey Çizgilerin Anlamları

Tırnaklarda görülebilen yatay ve dikey çizgiler birçok rahatsızlığın göstergesi olarak ortaya çıkabilmektedir. Yatay tırnak çizgileri akut hastalıklar, enfeksiyonlar, travmalar sonucu görülürken; dikey tırnak çizgilerinin ise yaşlanma, vitamin ve mineral eksiklikleri, kronik rahatsızlıklar sonucu görülebilmektedir [1]. El ve ayak tırnaklarının dikkatli bir şekilde incelenmesi, tırnak çizgilerinin neyin belirtisi olduğunu ve altta yatan sistemik hastalıklara dair bulgular sunabilmektedir. Özellikle, tırnaklardaki değişiklikler, vücudun genel sağlık durumu hakkında önemli ipuçları sunar ve erken dönemdeki belirtiler sayesinde doğru tedaviye yönlendirilmesine yardımcı olabilir. Tırnaklar, kalp hastalıklarından böbrek sorunlarına, tiroid bozukluklarından anemiye kadar pek çok sağlık sorununun belirtisi olabilmektedir. 

Beau Çizgileri (Yatay Çizgiler): Akut Hastalıklar ve Travma İlişkisi

Beau çizgileri (yatay çizgiler), tırnak plağının yüzeyinde ve proksimal tırnak kıvrımının altından çıkan enine doğrusal çöküntülerdir. Bu çizgiler tırnak matrisindeki keratinositlerin mitotik aktivitelerinde meydana gelen geçici azalmadan kaynaklanmaktadır ve tırnak plağında enine olukların oluşmasına neden olmaktadır [2], [3]. Beau çizgilerinin hastalık ilişkisi, sistemik ve lokal travmalar, sitotoksik ajanlar veya metabolik olaylarla bağlantılı olarak gelişebilmektedir. Beau çizgileri, belirgin klinik bulgulara sahip tırnak distrofisi olup, genellikle başlatıcı faktör olarak travma ile ilişkilendirilmiştir. Bunun yanı sıra enfeksiyonlar, ciddi tıbbi rahatsızlıklar, ilaç yan etkileri ve otoimmün hastalıklar Beau çizgilerine neden olabilmektedir [4]. Beau çizgileri, koroner tromboz, kızamık, kabakulak, Kawasaki hastalığı, zatürre, pulmoner emboli ve böbrek yetmezliği gibi sistemik bozukluklarda tanımlanmıştır [5].

Bu çizgiler, tırnak büyümesinin geçici olarak durması sonucu oluşur ve genellikle hastalıkların şiddeti ile ilişkilidir. Akut hastalıklar sırasında, vücutta yaşanan stres ve metabolik değişiklikler, tırnak matriksinde bir duraklamaya neden olabilir. Ayrıca, kemoterapi gibi sitotoksik tedavi süreçleri, tırnakları etkileyerek Beau çizgilerinin oluşumunu tetikleyebilir. Bununla birlikte, tırnaklara uygulanan lokal travmalar veya ciddi enfeksiyonlar da bu çizgilerin gelişmesine neden olabilir [6]. Yapılan bir çalışmada, Beau çizgilerinin en yaygın nedenlerinin sırasıyla ilaçlar (%36,3) ve enfeksiyonlar (%36,9) olduğu kanıtlanmıştır. Diğer nedenler ise otoimmün olmayan sistemik hastalıklar, otoimmün sistemik hastalıklar, travma, kalıtsal hastalıklar, nörolojik veya nöromüsküler hastalıklar, onikomikoz olarak tespit edilmiştir [7].

Dikey Çizgiler: Yaşlanma, Beslenme Eksiklikleri veya Kronik Sorunlar

Tırnağın proksimalinden serbest ucuna doğru uzanan çizgiler doğal yaşlanma sürecinin bir parçasıdır [8]. Lineer tırnak uzamasının yavaşlaması yaş ilerledikçe tırnağın kimyasal yapısının değişmesine bağlıdır. Bu değişikliğe bağlı olarak da dikey çizgilenmede artış görülebilmektedir [9]. Tırnaklar incelir ve matlaşırsa bu durum trakiyonişi olarak bilinmektedir. Bu durum, alopesi areata, sedef hastalığı, atopik dermatit ve liken planus gibi ilişkili durumlarla ilgili olabilmektedir [10]. B vitamini, folat ve protein açısından yetersiz beslenme sonucu da tırnaklarda dikey çizgiler görülebilmektedir. Bu dikey çizgiler tırnak yüzeyinde ince, uzun çizgiler şeklinde görülür ve tırnak sağlığını olumsuz yönde etkileyen bu çizgiler beslenme eksikliklerinin ve kronik hastalıkların belirtisi olabilmektedir. [11].

Vitamin ve Mineral Eksikliklerinin Tırnak Üzerindeki Etkileri

Normal tırnak plağı belirli oranlarda çeşitli besinlerden oluşmaktadır. Bundan dolayı vitamin ve mineral eksiklikleri tırnak plağında önemli değişikliklere sebep olabilmektedir. Vücut ve kandaki besin seviyeleri ile tırnak plağındaki konsantrasyonları arasında korelasyon olduğu bilinmektedir. Vitamin ve mineral eksikliği durumunda tırnaklardaki besin konsantrasyonları düşerken aşırı alım veya toksisite durumunda tırnak konsantrasyonları yükselmektedir. Özellikle demir, kalsiyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin, A, D, B ve C vitaminlerinin eksiklikleri tırnaklarda belirgin değişikliklere neden olabilmektedir [12].

Demir Eksikliği Anemisi ve Soluk Tırnak Yatağı

Tırnak yatağının soluk görünümlü olması anemi belirtisi olarak bilinmektedir [13]. Demir eksikliği anemisinde vücuttaki oksijen taşıma kapasitesinin düşmekte ve tırnağa giden kan akışı azalmaktadır. Normal durumda pembe renkte olan tırnak yatağı demir eksikliği anemisi görüldüğünde soluk bir hale gelmektedir [13]. Ayrıca demir eksikliği anemisi sonucu oldukça kırılgan hale gelen tırnaklar, katman biçiminde ayrılabilmekte ve kabarık uzunlamasına çizgiler görülebilmektedir. Demir eksikliğinde görülen tırnak belirtileri arasında koilonişi de bulunmaktadır [15], [16].  Koilonişi aynı zamanda kaşık tırnak olarak da bilinmektedir. Tırnak plağının orta kısmının düz olup distal tırnak plağının ve lateral kenarların yukarı doğru eğrilmesini ile karakterize bir durumdur ve demir eksikliği anemisinde sıkça gözlenen bir belirtidir [17].

Biotin (B7 Vitamini) Eksikliğinde Kırılganlık ve Çizgilenme

Biotin süt, yumurta, tahıl gibi gıdalarda bulunan suda çözünen bir vitamindir. Vücutta keratinin biyosentezinde görev almaktadır. Keratinositlerin bir arada durmasını sağlar. Ayrıca tırnak plağının dayanıklılığını artırır, hücre yenilenmesini uyararak tırnağın büyümesini iyileştirir ve nem kaybını azaltarak tırnak sağlığını desteklemektedir [18], [19]. Biotin eksikliğinde tırnaklarda kırılma ve çizgilenme gibi sorunlar meydana gelmektedir. Tırnaklar normalden daha kırılgan hale gelmesi, tırnak büyümesi yavaşlaması ve uzunlamasına çizgiler görülmesi vücudun biyotine ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Bu durumda biyotin takviyesi alınması ve biyotinden zengin gıdaların tüketilmesi tırnakların güçlenmesi ve sağlıklı büyümesi açısından faydalı olacaktır [19].

Sistemik Hastalıkların Tırnaklarda Yansıması

Tırnakların şeklinde, renginde ve büyüme hızında meydana gelen değişiklikler sistemik hastalıkların belirtisi olabilmektedir. Dolaşım, solunum, endokrin, renal, kas-iskelet, beslenme ve metabolik sistemlerdeki hastalıklar ile ilgili ipuçları vermektedir. Örneğin sedef hastalığı, tiroid hastalıkları ve diyabet tırnaklarda karakteristik özelliklerde değişikliklere neden olabilmektedir. Sedef hastalığında (Psorasis) tırnak yüzeyinde çukurlaşma (Pitting) görülmektedir. Tiroid hastalarında hassas hale gelen tırnakların kırılması, büyümesinin yavaşlaması gibi belirtiler görülürken diyabet hastalarında ise tırnaklarda sararma ve kalınlaşma gözlenmektedir. Tırnaklarda görülen bu değişiklikler sistemik hastalıkların teşhisinde önem kazanmakta ve hastalıklara erken aşamada tanı konmasını sağlamaktadır [20], [21].

Sedef Hastalığı (Psoriasis) ve Tırnak Pitting Belirtisi

Tırnaklarda görülen sedef hastalığı hastalarda işlevsel problemlere sebep olan sosyal ve psikolojik bir sorun olarak bilinmektedir. Sistemik bir hastalık olan sedef hastalığı kozmetik bir kusur olmanın yanı sıra günlük yaşamı da etkilemektedir [22]. Yapılan bir çalışmada tırnak rahatsızlıkları arasında onikomikozdan (tırnak mantarı) sonra en sık görülen hastalık sedef hastalığı (%20) olarak belirlenmiştir [23]. Sedef hastalığının yaygın belirtileri arasında çukurlaşma (pitting), tırnak altı kalınlaşma (subungual hiperkeratoz) ve tırnak plağında gevşemeler bulunmaktadır [22]. En sık görülen belirti pitting olup hastaların %68’inin etkilemektedir. Tırnak plağındaki bu yüzeysel çöküntüler tırnak matrisinin iltihaplanması ile ilgili bir durumdur [24]. Pitting liken planus, egzama, alopesi areata gibi hastalıklarda da görülebilmektedir fakat sedef hastalığında meydana gelen çukurlar daha derindir [1]. Daha nadir ise tırnaklarda renk değişikliği ve kanamalar gibi belirtiler görülebilmektedir. Bu semptomlar başka hastalıklarda da görülebileceğinden doğru tanının konulması önem taşımaktadır.

Tiroid Bozuklukları ile İlişkili Tırnak Değişimleri

Hipertiroidi hastalarının %5’inde tırnak problemleri görülmektedir. Onikoliz (tırnak plağının yatağından ayrılması), tırnakların kırılgan hale gelmesi, tırnakta kahverengi lekeler gibi belirtiler gözlenmektedir [25]. Hipotiroidi hastalarında ise tırnaklarda kırılma, düzleşme, yavaş büyüme, kuruluk ve onikoreksis (uzunlamasına çıkıntılar) gözlenmektedir [26]. Hipotiroidizm sekonder gelişen vazokonstriksiyon ve metabolik hızın düşmesi sebebiyle hipotermiye neden olmaktadır. Vazokonstriksiyon oksijen ve besinin deriye geçişini azaltır ve kırılgan, yavaş büyüyen tırnaklar ortaya çıkmaktadır. Hipertiroidizmde ise vazodilatasyon görüldüğü için tırnakların hızlı büyümesi söz konusu olabilmektedir [27]. Tirotoksikoz hastalarında ise onikoliz, yumuşak ve içbükey tırnaklar gözlenmektedir [28]. Meydana gelen tırnak değişiklikleri tiroid bozukluklarının erken klinik belirtileri olabilmektedir.

Dermatolojik ve Kozmetik Faktörler

Tırnaklarda estetik görünüm sağlamak için yapılan işlemler, tırnak yüzeyine ve çevresine zarar verebilmektedir [29]. Tırnak bakımında yanlış kesim yapılması tırnaklarda batmalara ve enfeksiyonlara yol açabilmektedir. Kütiküllerin çıkarılması ile tırnak çevresindeki koruyucu bariyer uzaklaştırılmakta ve enfeksiyonlara açık hale gelmektedir. Tırnak kozmetik bakımında dikey çizgilerin düzeltilmesi amacıyla yapılan törpüleme işlemi tırnakların kırılmasına neden olmaktadır. Manikür gibi işlemler sonrası da tırnaklar zayıflamakta ve uzun süreli oje kullanımı sonucu da tırnağın oksijenle temasının kesilmesine, renk değişimlerine yol açabilmektedir [30], [31]. Aseton gibi çözücüler ve ojeler tırnağın yapısına zarar verdiğinden kırılmalar ve incelmeler görülebilmektedir. Uzun süreli aseton kullanımı keratin granülasyonuna sebep olabilmektedir [32].

Yanlış Oje Temizleyici Kullanımı ve Tırnak Yüzey Hasarı

Oje temizleyiciler genellikle koku ve renk eklenerek elde edilen organik bir çözücülerdir [33]. Oje temizleyiciler tırnak yüzeyinde biriken reçine tabakasının çözülmesini sağlamaktadır [34]. Yaygın kullanılan ve en bilinen oje temizleyici ise asetondur. Güçlü bir çözücü olduğu için ojeyi hızla çıkarabilir ancak yanlış kullanım sonucu düşük konsantrasyonlarda dahi tahriş edebilir ve tırnakların kuru ve mat görünmesine neden olabilmektedir. Ayrıca, çok sık aralıklarla aseton kullanımı sonucu tırnak plağında keratin degranülasyonu görülebilmektedir. Bu da tırnak yüzeyinde beyaz çizgilenmelere neden olmaktadır [32]. Tırnak bakımında doğru oje temizleyici seçimi tırnak sağlığı açısından önem taşımaktadır. Olumsuz etkileri en aza indirmek için az miktarda ürün tercih edilmeli ve ürünlerin aşırı kullanımından kaçınılmalıdır.

Nem Kaybı ve Lipid Bariyer Bozukluğunun Rolü

Tırnakların su içeriği keratinize dokunun yapısının korunmasında önemlidir. Tırnaklarda kullanılan kozmetik ürünler keratin yapıya zarar vererek su içeriğinin azalmasıyla nem kaybına neden olmaktadır. Nem dengesinin sağlanması tırnakların sağlıklı büyümesi açısından önemlidir. Oje temizleyiciler tırnağın doğal nem dengesini bozarak tırnakların incelmesine ve kırılmasına yol açmaktadır [35]. Ayrıca kullanılan kozmetik ürünler lipit bariyer bozukluğuna da sebep olmaktadır. Aseton kullanımı lipid bariyerine zarar vermektedir. Tırnaklarda yumuşama, kırılma ve tırnakların katmanlı yapısında boşluklar gözlenmektedir. Tırnak sağlığı için nemlendirici ve besleyici ürünlerin kullanımı ile meydana gelecek olumsuz durumların önüne geçilebilir [36].

Tırnak Sağlığını Korumak İçin Öneriler

Tırnakların sağlıklı görünmesi ve kırılmaların önüne geçebilmek adına bazı önlemler almak gerekmektedir. İşte tırnak sağlığını korumak için öneriler:

  • Tırnakları kısa tutun: Düzenli bir şekilde tırnakların kesilmesi kırılmaların ve travmaların önüne geçecektir.
  • Tırnakları temiz ve kuru tutmaya özen gösterin: Temiz tırnaklar bakterilerin ve mantarların tırnaklarda üremesini engeller. Cilt-tırnak bütünlüğünü koruyacak SLS içermeyen tırnak temizleyici ürünler tercih edilmelidir. Uzun süre suya maruziyet sonucu tırnaklar çatlayabilir. Maruziyeti azaltmak için eldiven tercih edebilirsiniz.
  • Nemlendirici ve besleyici ürünleri bakım rutininize ekleyin: Tırnakların nemli olması hasara ve çatlamalara karşı tırnağı koruyacaktır.
  • Kimyasal ürünlerden kaçının: Kimyasal içerikli temizlik malzemeleri, tırnakların yapısına zarar verir. Aseton içeren oje temizleyiciler, tırnakların nem dengesini bozarak zayıflamalarına neden olabilir. Kimyasal içeriği daha az ürünler seçerek tırnakların doğal yapısını koruyabilirsiniz [37], [38].

Tırnak sağlığını korumak sadece bakım rutiniyle sınırlı değildir; aynı zamanda tırnak mantarı gibi enfeksiyonlara karşı da önlem almak gerekir. Bu nedenle erken teşhis ve doğru tırnak mantarı tedavisi uygulamaları büyük önem taşır.

Cilt-Tırnak Bütünlüğüne Uygun Temizleyici Seçimi (SLS İçermeyen Ürünler)

Tırnak sağlığı sadece tırnak bakımından ibaret değildir. Ciltle uyumlu bir temizleyici seçimi yapmak önemlidir. Tırnak etleri tırnağı destekleyen bir bariyer görevi görmektedir. Bu sebeple, uygun temizleyici ürünlerin seçilmesi, cilt-tırnak bütünlüğünün korunmasında kritik rol oynamaktadır. 

SLS (Sodyum Lauril Sülfat) cilt bakım ürünlerinde yaygın temizleme maddesi olarak kullanılan yüzey aktif maddedir [39]. SLS cilt lipitlerinin bileşimini bozarak stratum korneum yüzeyinden lipitleri uzaklaştırabilir ve böylece cilt bariyer fonksiyonunu bozabilir [40]. Tırnak çevresindeki ciltte daha hassas olduğundan bu etki daha belirgin olabilmektedir. Özellikle ellerin suyla sık temas ettiği durumlarda, SLS içeren temizleyici ürünler tırnak etlerinin kurumasına, çatlamasına yol açabilmektedir. Ayrıca, tırnakları besleyen ve güçlendiren doğal yağların kaybolmasına sebep olabilmektedir. Cilt-tırnak bütünlüğünü korumak için uygun bakım yapılmalı ve cilt dostu, SLS içermeyen ürünler tercih edilmelidir. [41].

Nemlendirici İçerikler (Seramid, Panthenol) ile Tırnak Çevresi Bakımı

Nemlendirici içerikli ürünler tırnakların nem dengesinin korunması, kırılma ve çatlama riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. Seramid ciltte doğal olarak bulunan ve cilt bariyerinin güçlenmesine yardımcı olan lipitlerdendir. Cildin nemli kalmasını sağlar, kuruma ve tahrişi engellemektedir [42]. Panthenol, tırnak çevresi bakımında önemli bir bileşendir.  Panthenol suda çözünen ve higroskopik bir madde olduğu için cilt nemlendirme etkisi vardır. Cildi nemlendirmenin yanı sıra pürüzlü görünümü iyileştirmektedir. Aynı zamanda bu özelliği sayesinde cilt tahrişine ve SLS gibi maddelerden kaynaklanan hasarlara karşı koruyucu etkiler de göstermektedir [43].
Nemlendirici ürünlerin düzenli kullanımı, tırnak plağı ve etlerinin sağlıklı ve güçlü kalmasına yardımcı olmaktadır. 

Biyoteknolojik Aktiflerle Desteklenen Onarıcı Formüller

Tırnak sağlığını desteklemek amacıyla biyoaktif içerikli tırnak ürünlerinin kullanımı, son yıllarda büyük bir önem kazanmıştır. Biyoaktif içerikli tırnak ürünleri, tırnak sağlığını destekleyen ve onaran çeşitli biyoteknolojik ve doğal bileşenler içermektedir. Keratin, biotin, hyalüronik asit, panthenol, seramid ve çeşitli yağlar gibi içerikler, tırnakların güçlü ve sağlıklı olmasına katkı sağlamaktadır. Bu bileşenler, tırnak yapısının güçlenmesini sağlarken, nem dengesinin korunmasına ve tırnak çevresindeki cilt bariyerinin iyileştirilmesine de yardımcı olmaktadır [44].
Onarıcı, besleyici ve nemlendirici formülü ile tırnak bakım kalemi, tırnakların sağlıklı bir görünüm kazanmasını sağlamaktadır.

 

Kaynakça
1.    Fawcett, R. S., Linford, S., & Stulberg, D. L. (2004). Nail abnormalities: clues to systemic disease. American family physician, 69(6), 1417-1424.
2.    Kim, B. R., Da-Ae, Y. U., Lee, S. R., Lim, S. S., & Je-Ho, M. U. N. (2023). Beau’s Lines and Onychomadesis: a systematic review of characteristics and aetiology. Acta Dermato-Venereologica, 103, 18251.
3.    Robert, C., Sibaud, V., Mateus, C., Verschoore, M., Charles, C., Lanoy, E., & Baran, R. (2015). Nail toxicities induced by systemic anticancer treatments. The Lancet Oncology, 16(4), e181-e189.
4.    Braswell, M. A., Daniel III, C. R., & Brodell, R. T. (2015). Beau lines, onychomadesis, and retronychia: a unifying hypothesis. Journal of the American Academy of Dermatology, 73(5), 849-855.
5.    Metin, A., Güzeloğlu, M., Delice, İ., & Subaşı, Ş. " Beau Çizgileri" Tırnak Deformitesi.
6.    Saraswat, N., Sood, A., Verma, R., Kumar, D., & Kumar, S. (2020). Nail changes induced by chemotherapeutic agents. Indian Journal of Dermatology, 65(3), 193-198.
7.    Kim, B. R., Da-Ae, Y. U., Lee, S. R., Lim, S. S., & Je-Ho, M. U. N. (2023). Beau’s Lines and Onychomadesis: a systematic review of characteristics and aetiology. Acta Dermato-Venereologica, 103, 18251.
8.    Kaptanoğlu, A. F., & Egemen, A. (2001). Sağlıklı çocuk izleminde tırnak muayenesi. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, 10(5), 168-173.
9.    KARTAL, S. P. Cemile Tuğba ALTUNELa.
10.    Piraccini, B. M., Iorizzo, M., Antonucci, A., & Tosti, A. (2004). Treatment of nail disorders. Clinical Practice, 1(1), 159.
11.    Noppakun, N., & Swasdikul, D. (1986). Reversible hyperpigmentation of skin and nails with white hair due to vitamin B12 deficiency. Archives of dermatology, 122(8), 896-899.
12.    Seshadri, D., & De, D. (2012). Nails in nutritional deficiencies. Indian Journal of Dermatology, Venereology and Leprology, 78, 237.
13.    Cashman, M. W., & Sloan, S. B. (2010). Nutrition and nail disease. Clinics in dermatology, 28(4), 420-425.
14.    Yamaguchi, T., & Shimizu, K. (2022). Koilonychia in a Patient with Heart Failure and Iron Deficiency Anemia. The American Journal of Medicine, 135(10), e393-e394.
15.    GÜNDÜZ, M. (2017). Demir Eksikliği Semptom ve Klinik Bulguları. Turkiye Klinikleri Hematology-Special Topics, 10(3), 171-175.
16.    Bolaman, Z. (2004). Demir Eksikliği Anemisi. 6. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi Kongre Program ve Bildiri Özetleri Kitabı, 50-57.
17.    Walker, J., Baran, R., Vélez, N., & Jellinek, N. (2016). Koilonychia: an update on pathophysiology, differential diagnosis and clinical relevance. Journal of the European Academy of Dermatology and Venereology, 30(11), 1985-1991.
18.    Kannan, S., Balakrishnan, J., & Nagarajan, P. (2024). Vitamin B7 (Biotin) and Its Role in Hair, Skin and Nail Health. In Hydrophilic Vitamins in Health and Disease (pp. 233-252). Cham: Springer International Publishing.
19.    Iorizzo, M., Pazzaglia, M., M Piraccini, B., Tullo, S., & Tosti, A. (2004). Brittle nails. Journal of cosmetic dermatology, 3(3), 138-144.
20.    Holzberg, M. (2012). The nail in systemic disease. Baran & Dawber's Diseases of the Nails and their Management, 315-412.
21.    Satasia, M., & Sutaria, A. H. (2023). Nail Whispers Revealing Dermatological and Systemic Secrets: An Analysis of Nail Disorders Associated With Diverse Dermatological and Systemic Conditions. Cureus, 15(9).
22.    Sobolewski, P., Walecka, I., & Dopytalska, K. (2017). Nail involvement in psoriatic arthritis. Reumatologia/Rheumatology, 55(3), 131-135.
23.    Satasia, M., & Sutaria, A. H. (2023). Nail Whispers Revealing Dermatological and Systemic Secrets: An Analysis of Nail Disorders Associated With Diverse Dermatological and Systemic Conditions. Cureus, 15(9).
24.    Jiaravuthisan, M. M., Sasseville, D., Vender, R. B., Murphy, F., & Muhn, C. Y. (2007). Psoriasis of the nail: anatomy, pathology, clinical presentation, and a review of the literature on therapy. Journal of the American Academy of Dermatology, 57(1), 1-27.
25.    Mullin, G. E., & Eastern, J. S. (1986). Cutaneous consequences of accelerated thyroid function. Cutis, 37(2), 109-114.
26.    Rosenberg, A., & Lipner, S. R. (2022). Nail changes associated with thyroid disease. Cutis, 110(2), E8-E12.
27.    Heymann, W. R. (1992). Cutaneous manifestations of thyroid disease. Journal of the American Academy of Dermatology, 26(6), 885-902. 
28.    Safer, J. D. (2011). Thyroid hormone action on skin. Dermato-endocrinology, 3(3), 211-215. 
29.    Dinani, N., & George, S. (2019). Nail cosmetics: a dermatological perspective. Clinical and Experimental Dermatology, 44(6), 599-605.
30.    Iorizzo, M., Piraccini, B. M., & Tosti, A. (2007). Nail cosmetics in nail disorders. Journal of cosmetic dermatology, 6(1), 53-58.
31.    Chen, A. F., Chimento, S. M., Hu, S., Sanchez, M., Zaiac, M., & Tosti, A. (2012). Nail damage from gel polish manicure. Journal of cosmetic dermatology, 11(1), 27-29.
32.    Rieder, E. A., & Tosti, A. (2016). Cosmetically induced disorders of the nail with update on contemporary nail manicures. The Journal of clinical and aesthetic dermatology, 9(4), 39.
33.    Arora, H., & Tosti, A. (2017). Safety and efficacy of nail products. Cosmetics, 4(3), 24.
34.    Bansal, S., & Grover, C. (2024). Adverse effects of nail cosmetics and how to prevent them. Cosmoderma, 4.
35.    Barba, C., Méndez, S., Martí, M., Parra, J. L., & Coderch, L. (2009). Water content of hair and nails. Thermochimica Acta, 494(1-2), 136-140.
36.    Maeda, K., & Iwashita, N. (2022). Experimental Study of the Reduction in Ceramide Content in Fingernails Due to Nail Polish Remover Use. Cosmetics, 9(6), 125.
37.    Chessa, M. A., Iorizzo, M., Richert, B., López-Estebaranz, J. L., Rigopoulos, D., Tosti, A., ... & Piraccini, B. M. (2020). Pathogenesis, clinical signs and treatment recommendations in brittle nails: a review. Dermatology and therapy, 10, 15-27.
38.    Menge, J. Tips for Nail Health.
39.    Fiume, M., Bergfeld, W. F., Belsito, D. V., Klaassen, C. D., Marks, J. G., Shank, R. C., ... & Andersen, F. A. (2010). Final report on the safety assessment of sodium cetearyl sulfate and related alkyl sulfates as used in cosmetics. International journal of toxicology, 29(3_suppl), 115S-132S.
40.    Wilhelm, K. P., Freitag, G., & Wolff, H. H. (1994). Surfactant-induced skin irritation and skin repair: evaluation of a cumulative human irritation model by noninvasive techniques. Journal of the American Academy of Dermatology, 31(6), 981-987.
41.    Leoty-Okombi, S., Gillaizeau, F., Leuillet, S., Douillard, B., Le Fresne-Languille, S., Carton, T., ... & André, V. (2021). Effect of sodium lauryl sulfate (SLS) applied as a patch on human skin physiology and its microbiota. Cosmetics, 8(1), 6.
42.    Baran, R., & Maibach, H. I. (Eds.). (2017). Textbook of Cosmetic Dermatology. CRC Press.
43.    Ebner, F., Heller, A., Rippke, F., & Tausch, I. (2002). Topical use of dexpanthenol in skin disorders. American journal of clinical dermatology, 3, 427-433.
44.    Gomes, C., Silva, A. C., Marques, A. C., Sousa Lobo, J., & Amaral, M. H. (2020). Biotechnology applied to cosmetics and aesthetic medicines. Cosmetics, 7(2), 33.

Önceki yazı Sonraki yazı